Zihninizde dönüp duran o soru: “Acaba bana büyü mü yapıldı?”
Sürekli bir huzursuzluk, açıklanamayan şanssızlıklar, duygusal dengesizlikler ya da aynı döngülerde sıkışıp kalmış hissetmek… Evet, bazı şeyler normal akışın dışında olabilir. Ama bu noktada önemli olan, paniklemek değil, gözlemlemektir.
Önce Kendinizle Yüzleşmeye Hazır mısınız?
Hakan Erkan’ın geliştirdiği Niksar Bakımı, tam da bu gibi durumlarda yol gösterici bir yöntem.
“Niksar Bakımı, insanın kendisiyle yüzleşme cesaretidir,” diyor Erkan. Çünkü burada yapılan şey bir ‘ritüel’ değil; yüzünüzün anlattığı hikâyeyi dinlemek.
Özel olarak hazırlanan Niksar malzemesi, bir fotoğraf üzerine döküldüğünde dış müdahale olmadan desenler oluşturur. Bu desenler rastgele değildir.
Her biri, kişinin duygusal haritasını yansıtan görsel kodlardır.
Desenler Ne Anlatır?
Eğer sizde büyüye maruz kalma şüphesi varsa, bu durum desenlerde belirsizlik, karışıklık, baskı hissi veren formlar olarak kendini gösterebilir.
Ama dikkat: Niksar Bakımı bir büyü bozma tekniği değildir. O bir aynadır. Sadece üzerinizdeki ruhsal, duygusal ve zihinsel yükleri fark etmenizi sağlar.
Hakan Erkan bu konuda net konuşuyor:
“Her bireyin deseni ona özgüdür. Ben bu dili okuyorum. Ve bazen bu dil, kişinin üstüne çöken görünmeyen bir ağırlığı işaret eder.”
Ne Yapmalısınız?
- Kendinizi ve hayatınızı gözlemleyin.
- Tekrarlayan olumsuzluklara ve içsel blokajlara dikkat edin.
- Bilimle, sağduyuyla ve sezgiyle birlikte hareket edin.
- Dilerseniz Niksar Bakımı yaptırarak, bu ağırlığın kaynağını daha net görebilirsiniz.
Gerçek şifa, farkındalıkla başlar.
Birilerinin size ne yaptığı değil, sizin kendinize neye izin verdiğiniz belirleyici olur.
Şimdi yüzleşme zamanı… Kendiniz için en doğru adımı atmaya cesaretiniz var mı?